İnsanlığın tarih öncesi dönemlerini düşündüğümüzde aklımıza genellikle taş aletler, mağara resimleri ya da avcılık ve toplayıcılıkla geçen bir yaşam gelir. Ancak çoğu zaman göz ardı edilen bir başka unsur vardır: koku. Koku, yalnızca estetik bir deneyim değil, hayatta kalma stratejisinin, toplumsal ritüellerin ve doğa ile kurulan bağın önemli bir parçası olmuştur. Bugün kullandığımız parfümler, tütsüler ya da aromaterapi ürünleri, aslında bu köklü mirasın modern yansımalarıdır. Peki, tarih öncesi çağlarda insanlar kokuyu nasıl algılıyor, nasıl kullanıyor ve ona hangi anlamları yüklüyordu?