Bir odaya girdiğinde seni saran koku, birkaç dakika sonra sanki kaybolmuş gibi olur, değil mi? Oysa koku hâlâ oradadır — ama burnun artık onu algılamaz. Bu durumun adı: koku adaptasyonu ya da diğer adıyla koku körlüğü...
Burnumuz bir kokuyla ilk karşılaştığında ona karşı oldukça hassastır. Ancak kısa bir süre sonra beynimiz, bu kokuyu "tehlikesiz ve sıradan" olarak etiketler. Böylece kokuya karşı duyarlılık azalır. Bu, beynin dikkati daha önemli uyarıcılara yönlendirme mekanizmasıdır.
Kısaca: Koku sabit kaldıkça beyin onu filtrelemeye başlar. Bu da kokunun artık algılanmıyormuş gibi hissedilmesine neden olur. Oysa koku hâlâ ortamda mevcuttur; sadece sen ona alışmışsındır.
Yeni aldığın parfüm, bir süre sonra sana daha hafif gelmeye başlar.
Evdeki oda kokusu, misafirler tarafından fark edilirken sen artık onu algılamamaya başlarsın.
Aracında uzun süre aynı kokuyu kullanırsan, bir noktadan sonra farklı bir koku arayışına girersin.
Kokuları düzenli olarak değiştir.
Her odada farklı bir koku kullanmak veya parfümünü mevsimsel olarak değiştirmek, adaptasyonu geciktirir.
Auran ürünlerini dönüşümlü kullan.
Ferah, odunsu, çiçeksi ya da baharatlı notalara sahip Auran kokularını dönüşümlü kullanarak burnunu yeniden "uyandırabilirsin."
Ortamı havalandır.
Taze hava, burun reseptörlerini sıfırlamaya yardımcı olur. Böylece kokuları yeniden hissedebilirsin.
Koku hâlâ oradadır, ancak burnun onu filtrelediği için fark edemezsin. Auran kokularını arada bir değiştirerek her seferinde yeniden ilk günkü gibi hissedebilirsin.
